emzirmede beslenme

Emzirme Döneminde Beslenme Ve Egzersiz

Yeterli süt üretimi, günde 700-800 ml. süt anlamına gelir. Bunu sağlayabilmek için, yeterli ve dengeli beslenmeyle beraber, bir diğer önemli unsur yeterli sıvı tüketimidir. Emzirme sürecinde 8-12 bardak, 2-3 litre sıvı alınmalı, bunun 2 litresi su, geri kalanı da, sütten, bitki ve meyve çaylarından (rezene, ısırgan, ıhlamur, nane vb.), şekersiz kuru veya taze meyve kompostosu, tüketilen ayran, çorba gibi sıvılardan oluşmalıdır. Emziklilik döneminde tüketilen doymamış yağlar, anne sütünün doymamış yağ miktarını arttırdığı araştırmalarla gösterilmiştir. Bu nedenle sağlıklı yağ tüketimi anne ve bebek sağlığı için oldukça önemlidir. Emzikli annelerde bazı vitamin yetersizlikleri rapor edilmiştir. Özellikle B grubu vitaminleri B1, B2, B6, Niasin, B12, Folik Asit vitaminlerine çok dikkat edilmelidir Emziklilik döneminde yapılan önemli bir hata ağır şerbetli tatlıların, şekerli kompostoların tüketilmesidir. Şekerli yiyeceklerin süt yaptığına yönelik yanlış inanç, tüketilmelerinin ardından, su içme ihtiyacını arttırmaları nedeniyle oluşmuştur. Bu nedenle kilo almamak ve yeterli sıvı tüketimini sağlamak için emziren anneler yeterli miktarda fakat şekersiz sıvı almalıdır. Anne sütünün miktarını ve kalitesini artıran en önemli besin maddesi hiç şüphesiz süttür. Annenin yeterli ve dengeli beslenmesine ilave olarak günde en az 3-4 su bardağı daha süt içmesi gerekir. Süt içemiyorsanız, aynı miktarda yoğurt veya ayran tüketiniz. Soğan, sarımsak, lahana, brüksel lahanası, brokoli, kabak, karnabahar, acı baharatlar veya kuru baklagiller (kabuğu soyulmuş nohut, diğerlerine göre daha az gaz yapacaktır) anne sütünün tadını değiştirebilir. Bu durum bebeklerde gaz oluşumu (ayaklarını karnına çekerek ağlamasına, emmeyi reddetmesine vb. gibi) yaratırken, bazıları hiç fark etmeyebilir. Bebek bu tür belirtilere sahipse, bu besinlerin tüketimine ara verilmelidir.

Doğum sonrası emziren annelerin, düşük kalsiyum oranları sebebiyle ortaya çıkan kemik hastalıkları ile mücadele edebilmeleri için egzersiz yapmaları gerekiyor. Haftada üç gün yapılan, dolaşımı rahatlatan ve güçlenme odaklı egzersizlerin, bebeklerini emziren kadınların kemiklerini daha da güçlendireceğini ifade eden uzmanlar, emzirme döneminin bitmesiyle kemiklerdeki kalsiyum oranının eski değerlerine ulaştığını belirtiyorlar. Ayrıca doğum sonrası yapılacak gevşeme egzersizleri, yoga ve meditasyonun da süt üretimi ve atılımı üzerine etkisi olmaktadır. Derin gevşeme annenin rahatlamasını, nefes alış verişinin düzenlenmesini ve kaslardaki gerginliğin giderilmesinde etkilidir. Böylelikle, sütün atılımında etkili olan oksitosin hormonunun çevreden gelecek olumsuz durumlardan etkilenmesi engellenecek ve süt akışı kesintiye uğramayacaktır.

 

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir