Mono Sodyum Glutamat (MSG) dünyada en çok bilinen ve kullanılan lezzet artırıcısı olarak bilinir, L-glutamik asitin bir sodyum tuzudur.
Et, tavuk, peynir ve bazı sebzeler gibi proteince zengin gıdalarda bulunan glutamat, insan vücudunda doğal olarak üretilmekte, beyin gibi çeşitli organlarla kaslarda önemli roller oynamaktadır. Yapılan araştırmalarda bu amino asidin sadece L- formunun lezzet artırıcı aktiviteye sahip olduğu, D- formunun ise bu tür bir aktivitesinin olmadığı saptanmıştır.
Doğal olarak proteince zengin gıdalarda bulunan glutamatın etkinliği; gıdaların ürünlere işlenmesindeki hasat, işleme, pazarlama gibi işlemlerle kayba uğramakta; pişirme ve dondurma gibi işlemlerin bu lezzet kaybını durdurmada etkili olmadığı belirtilmiştir.
Su ve alkolde çözünen, hemen hemen kokusuz olan mono sodyum glutamat; nişasta veya melasın karbon kaynakları, amonyum tuzlarının azot kaynakları olduğu bakteriyel fermantasyon ile elde edilmektedir. Bu fermantasyonda tapoika unu, şeker kamışı gibi doğal maddelerde kullanılmaktadır.
Kendisi lezzet veren maddeler olmayıp, sadece mevcut lezzeti güçlendiren mono sodyum glutamat, öteden beri bilinen ve endüstride uygulanan bir katkı maddesidir. MSG, bu özelliği nedeniyle, birçok gıdaya ilave edilmekte ve gıdanın mevcut lezzeti ne ise onu o yönde güçlendirmektedir. Örneğin birçok ülkede bezelye, mantar ve kuşkonmaz konservelerine MSG ilavesi serbesttir. Böylece bu konservelerin kendilerine özgü lezzetleri güçlü bir şekilde artmakta ve ortaya çıkmaktadır.
Mono sodyum glutamat; tuzlu, ekşi tatlarla iyi bir uyum sergilerken, kek, pasta gibi tatlı ürünlerle çok az uyum göstermektedir. Gıdanın orijinal lezzetinin bir kısmı MSG gibi bir lezzet artırıcı kullanılarak geri kazanabilmektedir. Ancak daha da önemlisi MSG kullanıldığında, çiğnenebilirlik ve gıdadan alınan haz arttığından sindirim de kolaylaşmaktadır. Ayrıca MSG kendinden özel bir lezzet katmaksızın, gıdanın doğal lezzetini kuvvetlendirerek gizli lezzet karakteristiklerini ortaya çıkarmakta, zayıf lezzet karakteristiklerini arttırmakta, ağızda doluluk ve süreklilik gibi gıdaya özgü kalite karakteristiklerini geliştirmektedir.
Mono Sodyum Glutamat hakkında (Prof.Dr.Mustafa Nutku) tarafından yazılmış araştırma yazısı.
”MSG diye bir katkı maddesi var. Mono Sodyum Glutamat. Yiyeceklere konunca tadının beyin tarafından güzel algılanmasını sağlıyor. Tatlı, tuzlu farketmiyor, neye konsa tadi güzelmiş gibi geliyor. O yüzden üreticiler en berbat ürünlere dolduruyolar bunu. Bunun zararlarının hepsi çok sayıda çalısmayla kanıtlanmis ve bununla ilgili bir rapor Dünya Sağlık Örgütüne sunulmuş durumda, internette araştırılabilir.
Glutamat Zararları Nelerdir?
- Bu madde nörotoksin. Sinir hücrelerine zarar veriyor. Yol açtığı hastalıklar merkezi sinir sistemi tahribati ve buna bağlı olarak Alzheimer, Parkinson, Huntington hastalıkları, Sara (epilepsi).
- Retinal dejenerasyon (göz retina tabakası hasarı)
- Yağ birikimi, doyma mekanizmasında bozukluk, obezite
- Büyüme hormonu baskılanması
- Pankreas hasarı, insülinde artış ve buna bağlı olarak diyabet
- Böbrek ve karaciğerde hasar
- Bu madde hamilelerde plasenta bariyerini geçebiliyor yani bebek de aynı etkilere maruz kalabiliyor.
Piyasadaki neredeyse tüm cips firmaları tad artırıcı ve tekrar yeme isteği uyandırdığı için bu maddeyi kullanmaktadır. Bu zararlar ortaya çıkınca maddenin ismini değiştirmeye başladılar. İçinde msg, mono sodyum glutamat, glutamic asit kısaca glutamin veya glutamat bulunan hazır yiyeceklerden uzak durun.