İmmünoglobülin (Ig), vücutta (kanda) bulunan (proteinler) antikorlardır. İmmünoglobülin M (IgM), A (IgA), G (IgG), E (IgE) ve D (IgD) olmak üzere 5 farklı çeşidi bulunmaktadır. Immünoglobülinler genellikle iki ağır (H) ve iki hafif (L) zincirden oluşan heterodimerik (heterodimeric) proteinlerdir.
İmmun sistem tarafından antijenlere veya immunojenlere karşı oluşturulan ve epitoplar ile özgül olarak reaksiyona giren moleküller immunoglobulin veya antikor olarak adlandırılır. Ig’ler B-hücre kökenli plasma hücreleri tarafından sentezlenir. Antikorlar er, golgi membranı ve B lenfosit yüzeyinde, plazma, az oranda intertisiel sıvısında ve sekretuvar sıvısında (mukus, süt) bulunur.
Vücutta Bulunan İmmünoglobülin Çeşitleri
IgA Antikoru: Sindirim sistemi, ağız, burun, kulak, göz, vajina ve nefes yolları gibi yerlerde bulunan ve dışarıdan gelen yabancı maddelerden koruyan antikorlardır. Yenidoğum yapmış annenin ilk sütü olan kolostruma kadar pek çok hassas bölgede vücudu enfeksiyonlardan koruyacak şekilde yer alır. Annesinin ilk sütü olan kolostrum ile bol miktarda annenin ürettiği hazır IgA antikorlarına kavuşan bebek, akciğerinden midesine, ağız içerisinden idrar yollarına, pek çok hassas noktasını enfeksiyonlara karşı korumuş olur. Bağışıklık sisteminin bol IgA türü antikor üretebildiği kişilerde sık enfeksiyon gözlenmez. Vücudun %10 ila % 15’i IgA antikorları bulunur. Çok az sayıda insanın vücudunda IgA antikoru bulunmaz bu yüzden sık hastalanabilirler.
IgG Antikoru: Mikroorganizmaların mukoza hücrelerine bağlanmasını önler. Tüm vücut sıvılarında yaklaşık %75 – %80 bulunur. Vücutta en çok bulunan bu antikorlar bakteri, virüs ve enfeksiyonlara karşı koruma sağlar. Plesantadan geçebilen tek immünoglobülin olan IgG anne karnındaki bebeğin korunmasında yardımcı olur.
IgM Antikoru: B hücre tarafından oluşturulan ilk antikordur. Lenf sıvısı ve kanda bulunan, yabancı maddelere ilk tepkiyi veren antikor. Vücutta yaklaşık olarak %5 ila %10 arasında bulunur. IgM antikorları bağışıklık sisteminde bulunan yabancı maddeleri yok eder. %10 karbohidrat içeren IgA en güçlü antibakteriyel etkiye sahiptir.
IgD Antikoru: İnsan vücudunda az miktarda bulunur. Göbek ve göğüs dokularında bulunan IgD antikorunun görevi tam olarak bilinmemektedir. B lenfosit yüzeyinde bulunur.
IgE Antikoru: Polen, toz ve hayvan tüyü gibi alerjik olan dış maddelere karşı üretilen antikordur. IgE antikorları akciğerlerde, deride ve mukoza zarında bulunur. IgE antikor değerleri alerjisi olan kişilerde genelde yüksektir.
Vücutta Bulunan İmmünoglobülin Değerleri
İmmünoglobülin düzeyleri test tekniklerindeki farklılıklar nedeniyle laboratuara göre değişebilir. Değerler yaşa göre değişebilir aşağıda listelenen değerler yetişkinler için geçerlidir.
- IgA normal değer: 80-350 mg/dl
- IgG normal değer: 620 – 1400 mg/dl
- IgM normal değer: 45-250 mg/dl
- IgD normal değer: 0,3-3,0 mg/dl
- IgE normal değer: 0,002-,2 mg/dl
Yüksek Değerler Görüldüğünde
IgA: Yüksek seviyede bulunduğunda monoklonal gamopati (MGUS) ve multipl miyelom (MM) belirtisi olabilir. Daha yüksek seviyelerde ise otoimmün bozukluklar, romatoid artrit (RA), sistemik lupus eritematoz (SLE), karaciğer hastalıkları, siroz, ve kronik hepatit gibi sağlık problemlerini işaret edebilir.
IgG: IgG HIV gibi kronik enfeksiyonlar sonucu yüksek seviyelere çıkabilir. IgG seviyeleri daha yüksek ise multipl miyelom (MM), hepatit ve tümör hücreleri sonucu olabilir.
IgM: IgM yüksek seviyede ise waldenström makroglobulinemi, hepatit, mononükleoz, romatoid artrit, böbrek hasarı, nefrotik sendrom (NS) ve parazit enfekyonları görülebilir. Yüksek görülen IgM enfeksiyonu yeni doğan bebeklerde enfeksiyon geçirilmiş anlamına gelebilir.
IgD: Yüksek düzeyli IgD değeri düşük ihtimalle nefrotik sendrom (NS) olabilir.
IgE: Enfeksiyonlar, alerjik reaksiyonlar, astım, atopik dermatit (egzema), bazı kanser türlerinde IgE antikoru yüksek çıkabilir. Nadir durumlarda multipl miyelom anlamına da gelebilir.
Düşük Değerler Görüldüğünde
IgA: IgA solunum, mide barsak sistemi ve diğer salgısal alanların ana koruyucu antikorudur. Eksikliğinde tekrarlayıcı solunum enfeksiyonları, kronik giardiazis (parazit) enfeksiyonu ve otoimmun hastalıklar ortaya çıkabilir. Genetik geçiş gösterebilir. Fenitoin ve diğer sara ilaçlarının kullanılması sırasında, toksoplasmozis (parazitik bir infeksiyon), kızamık ve diğer bazı virüslerle birlikte kazanılmış olarak ortaya çıkabilir. Atopik insanlarda sıklığı daha fazladır. Barsak hastalıklarının görülme sıklığı artar. IgG 2 ve IgG 4 tipi antikor alt grublarında yetmezlik ile birlikte olabilir. Bu hastalara kan ve kan ürünü verildiğinde allerjik reaksiyonlar olabilir. Tekrarlayıcı sinüzit ve akciğer infeksiyonu için geniş spektrumlu antibiyotikler kullanılır. Bazı insanlar düşük IgA antikor seviyesi ile doğarlar. Bunun sonucunda lösemi, böbrek hasarları (nefrotik sendrom), kas kordinasyon sorunları, ataksi-telanjiektazi gibi hastalıklara yakalanma olasılığı artabilir.
IgG: Düşük seviyeli IgG lösemi ve böbrek hasarlarına yol açabilir. Bazı insanlar düşük IgG antikor seviyesi ile doğarlar. Bunların enfeksiyon geçirme olasılığı daha yüksektir. Bununla beraber common varıable immün yetmezliği (CVID) de görülebilir. Genellikle tüm antikor sınıflarının eksikliğinde görülür, fakat bazen sadece IgG antikor azlığı sonucu oluşmaktadır.
IgM: IgM seviyesinin düşük olması multipl miyelom, lösemi ve bazı bağışıklık sistemi hastalıklarını gösteriyor olabilir.
IgD: IgE değerinin düşük olması düşük kas koordinasyonu (ataksi-telenjiektazi) habercisi olabilir.
Test Sonuçlarını Etkileyen Durumlar
- Kullanılan bazı ilaçlar (doğum kontrol hapları)
- Kalp yetmezliği, nöbet geçirmeler, romatoid artrit
- Kanser tedavileri (radyasyon ve kemoterapi)
- Son 6 ay içinde alınan kan nakilleri
- Yapılan aşılar
- Alkol ve uyuşturucu kullanımı
- Son 3 gün içinde radyoaktif tarama (MR, Tomografi)