CMV Enfeksiyonu

CMV Enfeksiyonu Nedir? Nedenleri, Belirtileri, Tedavisi

CMV enfeksiyonu (sitomegalovirüs) yenidoğanda en sık görülen viral enfeksiyon sebebidir. CMV virüsü enfeksiyonlarının çoğu belirgin problem yaratmaz, ancak ciddi vakalarda zeka geriliği, sağırlık ve körlük görülebilir. Eğer anne gebeliğin başlangıcında virüs enfeksiyonu geçirirse fetusun da enfekte olma riski artmaktadır. Laboratuar testleri ile gebelikten önce virüsün alınıp alınmadığı anlaşılır, eğer gebelik öncesi enfeksiyon geçirilmişse, yeni bir enfeksiyonun fetusa geçiş ve verdiği zarar %2’den azdır.

CMV herpes grubundan olan bir virüs. Bulaşma sonrası vücutta uzun süre canlı olarak çok uzun süre kalabilir. Vücud sıvılarından (idrar, ter, tükrük, gözyaşı, semen ve süt) belirli dönemlerde hiçbir şikayet oluşturmadan atılır. Hastalık basit bir nezle gibi geçirilebilir, bazen hiç belirti vermez. Gebe kadınlar hastalığı genellikle çocuklardan alırlar. CMV’yi önlemenin en iyi yolu, yuvaya veya okula giden çocuklarla temastan sonra ellerin yıkanmasıdır.

Bilgicik: Tüm coğrafi bölgelerde bulunan bu virüsün neden olduğu enfeksiyon en sık karşılaşılan enfeksiyonlardan birisidir. Amerika Birleşik Devletlerinden her 100 kişiden 50 ile 85’inin 40 yaşına gelinceye kadar bu virüsle temas edip enfekte olduğu tahmin edilmektedir. CMV aynı zamanda anneden karnındaki bebeğe bulaşan enfeksiyonlar arasında da en sık karşılaşılanlardan birisidir. Amerika Birleşik Devletlerinde doğan her 100 bebekten 1’inde CMV enfeksiyonu görüldüğü ve CMV’nin en sık karşılaşılan konjenital enfeksiyon olduğu kabul edilmektedir.

CMV enfeksiyonları primer (ilk kez geçirilen) ya da rekürren (tekrarlayan) enfeksiyonlar şeklinde görülebilir. Kişi enfeksiyona yakalanıp akut dönemi atlattıktan sonra tüm herpes grubunda olduğu gibi virüs vücutta herhangi bir bölgede yerleşir ve yıllarca sessiz kalır. Sağlıklı bir insanda hastalığın tekrarlaması son derece nadirdir ve genellikle ilaç kullanımı ya da sistemik hastalık nedeni ile (AIDS gibi) bağışıklık sisteminin ileri derecede baskılandığı durumlarda yeniden aktive olur. İnsanların büyük kısmında sorun yaratmadığı için CMV enfeksiyonları önemli hastalıklar grubuna dahil edilmez.

CMV Enfeksiyonu Nedenleri Nelerdir?

Sitomegalovirüs, suçiçeği, herpes simpleks ve mononükleoz neden olan virüsler ile ilgilidir. Eğer CMV ile enfekte olduktan sonra virüs sizinle birlikte kalır ama her zaman aktif değildir. CMV bu süre boyunca dönem dönem bir döngü ile yeniden etkin olabilir. Eğer sağlıklı iseniz temelde uykuda (pasif) kalır.

CMV Enfeksiyonu Belirtileri Nelerdir?

CMV enfeksiyonları genelde herhangi özgün bir belirti vermeden geçirilir. Çoğu zaman kişi herhangi bir enfeksiyon geçirdiğini anlamaz. En sık karşılaşılan yakınmalar üst solunum yolu enfeksiyonlarına benzer. Boğaz ağrısı, hafif ateş, yaygın kas ve eklem ağrısı ile halsizliktir. AIDS gibi bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde ise görme bozukluğu gibi ciddi etkiler ortaya çıkabilir.

Hafif CMV Belirtileri

  • Boğaz ağrısı
  • Şişmiş lenf bezleri
  • Ateş
  • Baş ağrısı
  • Yorgunluk
  • Zayıflık
  • Kas ağrıları
  • İştah kaybı

Doğdukları zaman anne karnında CMV ile enfekte olan yenidoğanlar çok hasta olabilir. Doğumda belirtiler ortaya çıkabilir:

  • Sarılık (cildin sararması)
  • Düşük doğum ağırlığı
  • Nöbetler
  • Genişlemiş dalak
  • Genişlemiş karaciğer
  • Zatürree
  • İşitme kaybı
  • Küçük kafa
  • Zihinsel engel
  • Ölüm

Şiddetli CMV belirtileri şunlardır:

  • Körlük
  • Zatürree
  • İshal
  • Yemek borusunda ülser (kanama)
  • Beyin iltihabı (ensefalit)
  • Nöbetler
  • Hepatit
  • Davranış değişiklikleri
  • Koma

Daha az görülen belirtiler şunlardır:

  • Göğüs ağrısı
  • Öksürük
  • Baş ağrısı
  • Kurdeşen
  • Düzensiz kalp atışı
  • Sarılık
  • Boyun tutulması
  • Hızlı kal atışları
  • Işığa duyarlılık
  • Nefes darlığı

CMV Tanısı

CMV tanısı kanda yapılan serolojik testler ile konur. Kanda CMV’ye karşı oluşmuş antikorların varlığı aranır. Akut aktif enfeksiyonu düşündüren antikorların varlığında ise seri incelemeler yapılarak artış olup olmadığı incelenir. Kanda immmunglobulin G (IgG) varlığı ise daha önceden virüs ile karşılaşıldığı ve bağışıklık oluştuğu anlamına gelir. Ancak bu değerlerdeki 4 katlık artış da enfeksiyon tanısı koydurur.

Gebelikte Primer CMV Enfeksiyonu

Anne adayında primer CMV enfeksiyonunun görülme olasılığı %0.4-0.7 arasındadır. Anneden bebeğe geçiş ise değişik çalışmalarda %24-75 arasında olup ortalama %40 olarak kabul edilmektedir. Hamilelik sırasında enfekte olan fetuslarda konjenital CMV enfeksiyonu varlığından söz edilir.

Enfekte olan %40 bebeğin sadece %10′unda konjenital CMV enfeksiyonuna bağlı belirtiler ortaya çıkar. Bir başka deyişle hamilelikleri sırasında primer CMV enfeksiyonu geçiren her 100 anne adayından sadece 4′ünün bebeğinde problem görülürken 36′sında doğum anında sorun yaşanmaz. .

Etkilenmiş yenidoğanda genel bir enfeksiyon vardır. En sık etkilenen organlar beyin, gözler, karaciğer, dalak, kan ve deridir. Beyinde kalsifikasyonlar, kafanın normalden küçük olması (mikrosefali), karaciğer ve dalakta büyüme sık karşılaşılan bulgulardır. Bu bebekler destekleyici tedavilerle yaşamlarını sürdürürler ancak %80-90′ında yaşamlarının ilk yılları içinde uzun dönem etkiler ortaya çıkar.

Uzun dönem etkileri arasında ise işitme kaybı, zeka geriliği, gelişme geriliği ve görme bozuklukları sayılabilir.

Doğum sırasında bulguların görülmediği %90 bebeğin (yukarıdaki örnekteki 36 bebek) ise %10-15′inde uzun dönem etkiler ortaya çıkabilir.

Gebelikte Tekrarlayan Enfeksiyon

Gebelikte tekrarlayan CMV enfeksiyonu görülme olasılığı primer enfeksiyon görülme olasılığından çok daha fazladır ve %1-14 arasında karşılaşılır. Buna karşılık rekürren enfeksiyonların bebekte konjenital enfeksiyona yol açma riski çok daha düşük olup %0.2-2 arasında değişmektedir. Buna paralel olarak konjenital CMV enfeksiyonu olan bebeklerin de sedece %1′inde bulgular ortaya çıkar. Ancak primer enfeksiyonda da söz konusu olan %10-15′lik uzun dönem etki riski tekrarlayan enfeksiyonlarda da mevcuttur.

Anne adayından bebeğe CMV bulaşma riski konusunda gebelik yaşının herhangi bir belirleyici değeri yoktur. Ancak 20. haftadan önce olan bulaşmalarda problem ortaya çıkma riski daha yüksektir.

Gebelikte CMV Enfeksiyonu Hangi Sonuçlara Sebep Olur?

Sitomegalo gebelerin kendileri için tehlikeli bir hastalık değildir ve bu hastalığa yakalananların %80’i dikkat çekici bir bulgu göstermeden hastalığı geçirirler. Bununla birlikte bu virüs gebelikteki ilk enfeksiyonda vakaların yaklaşık %40 ile %50’sinde doğacak çocuğa aktarılır. Ana rahminde (doğum öncesi) enfeksiyon kapan çocukların yaklaşık %13’ü doğumda farklı derecelerde klinik anormallikler gösterir. Örneğin çok düşük doğum ağırlığı, ciltte kanamalar, sarılık, karaciğer ve dalak büyümesi ve akciğer enfeksiyonu bunlar arasında sayılabilir. Ayrıca çok küçük baş, beyinde kireçlenmeler, kolit, Guillain Barre sendromu, perikardit veya miyokardit, dalak rüptürü, geciken zihinsel ve bedensel gelişme, işitme kaybı ve gözlerde rahatsızlıklar gibi ağır ve kalıcı rahatsızlık ve anormallikler de görülebilir. Doğum esnasında bu gibi bulguları gösteren çocukların en azından yarısı kalıcı rahatsızlık taşırlar. Doğum öncesi enfeksiyon kapan ancak sağlıklı doğan çocukların yaklaşık %10-15’inde de aylar veya yıllar sonra özellikle işitme duyusu ve zihinsel gelişme açısından rahatsızlıklar ortaya çıkabilir. Çocuğun doğumda veya daha sonra rahatsızlık göstermesine ilişkin esas tehlike, erken gebelikteki ilk CMV enfeksiyonudur.

Kimler Enfeksiyon Tehlikesi İle Karşı Karşıyadır?

Gebelikten (çok) önce genellikle fark etmeden CMV enfeksiyonu geçiren ve CMV’ye karşı antikora sahip olan kadınlar da yeniden hastalık kapabilirler. Ancak bu gibi durumlarda doğacak çocuğun enfeksiyon kapma ve özellikle de bir rahatsızlığa sahip olma riski çok düşük kabul edilir.

Hastalık Nasıl Kapılır?

CMV damlacık enfeksiyonu (hapşırma, öksürme) yoluyla değil, salgı enfeksiyonu, yani CMV içeren tükürük, idrar, gözyaşı veya cinsel salgılarla doğrudan temas yoluyla bulaşır. Bu nedenle bulaşma uzun süreli, yakın bedensel temasa bağlıdır: Genç yetişkinler genellikle cinsel temas yoluyla enfeksiyon kaparlar, gebelerin çoğu da hastalığı kendilerinin veya başkalarının CMV salgılayan sağlıklı küçük çocuklarından alırlar. Bu çocuklar CMV enfeksiyonunu çoğu zaman doğum öncesinde değil, doğumdan kısa süre sonra (erken postnatal) emzirme yoluyla veya örneğin oyun gruplarında diğer küçük çocuklarla temas sonucu kapmışlardır. Doğumdan kısa süre sonra kapılan CMV enfeksiyonu genellikle sağlıklı ve normal doğan çocuklar için bir sağlık sorunu oluşturmaz ve doğal yolla CMV’ye karşı koruyucu antikor oluşur. Çocuklarda bir hastalık belirtisi görülmez, ancak aylar veya yıllar sonra idrar veya tükürükte CMV salgısı görülebilir.

CMV Enfeksiyonu Nasıl Anlaşılır?

Gebelerdeki CMV enfeksiyonu çoğu zaman herhangi bir bulgu olmaksızın veya yüksek ateş, baş ağrısı, baş dönmesi gibi grip benzeri belirtilerle seyrettiğinden, kesin ve güvenli bir teşhis ancak kandaki CMV antikorunun test edilmesiyle konulabilir.

CMV Tedavisi

CMV’ye karşı bir aşı yoktur. Virüs tükürük veya idrarla kirlenmiş nesneler üzerinde 48 saate kadar bulaşıcıdır, ancak sabunla etkisizleştirilebilir. Bu nedenle gebeler basit hijyen önlemleri ile enfeksiyon riskini azaltabilirler: Önemli olan küçük çocuk salgılarıyla her türlü temastan (kundak değiştirme, mama verme, burun akıntılarının, gözyaşının, tükürüğün silinmesi, tükürük bulaşmış oyuncaklara temas edilmesi vb.) sonra ellerin dikkat ve özenle yıkanmasıdır. Aynı zamanda küçük çocukların doğrudan ağızlarından öpülmemeli, onların yiyecek artıkları yenmemeli ve onlara ait yiyecek/içecek kapları, çatal/bıçak, diş fırçaları, banyo lifleri veya havlular kullanılmamalıdır.

Gebede CMV enfeksiyonu immün sistemine yardımcı olan ilaçlarla desteklenerek bebekteki etkisi azaltılmasına yardımcı olabilir. Anne karnında ve doğum sonrası kesin tedavisi yok. Ayrıca henüz CMV için aşı yok.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir