Prostat Kanseri Nedir? Belirtileri ve Tedavisi: Prostat kanseri (Prostat Tümörü) erkekte, sıklık olarak ikinci sırada görülen kanserdir. Genellikle çok yavaş ilerler, belirti vermez, idrar şikayeti yapmayabilir.
Prostat Nedir?
Prostat kestane büyüklüğünde bir salgı bezidir ve erkeklerde idrar torbasının (mesanenin) altında yer alır. İdrar kanalının yukarı bölümü, prostatın ortasından geçer. Prostat bezinde bir sıvı üretilir, bu sıvı cinsel boşalma sırasında (ejekülasyon) döl suyuna (meniye) karışarak spermlerin hareketli kalmasını sağlar. Prostat temel olarak beze dokusundan oluşmuştur. Bu dokularda prostat kanseri oluşabilir.
Prostat Kanseri Sıklık
Kanser hastası erkeklerin %30’u prostat kanseridir. Bu kanser türü tipik bir yaşlılık kanseridir. Hastaların hemen
hepsi 50 yaş üzerindedir, dahası 70 yaşını aşmış hastalar %60’a kadar ulaşır. Denebilir ki, 75 yaşın üzerindeki erkeklerin yaklaşık yarısında prostat kanseri bulunmaktadır. Ama bunların çoğu tümörün varlığını hiç hissetmez, çünkü tümör rahatsızlık verecek kadar büyük değildir.
Prostat Kanseri Belirtileri Nelerdir?
Prostat bezinde oluşan tümörlerin çoğu, uzun süre hiç rahatsızlık vermez ya da çok az rahatsızlık verir. Bu nedenle prostat kanseri, görece sık biçimde, hasta henüz rahatsızlık hissetmiyorken, erken teşhis muayeneleri çerçevesinde keşfedilmektedir. Tümör idrar kanalına baskı yapacak kadar büyükse, idrar yapma güçlükleri ortaya çıkabilir. Örneğin:
- İdrarın penisten fışkırma şiddeti azalır
- Daha sık idrara çıkma
- İdrar yapma sırasında ağrı ya da başka sıkıntılarhissedilir
- İdrarda kan görülür
Yaşlı erkeklerde prostat kanseri olmadan da benzeri sıkıntılar sık sık ortaya çıkmaktadır. Çoğu zaman bu sıkıntılara iyi huylu bir prostat büyümesi yol açar.
Prostat Kanseri Teşhis ve İnceleme
Prostat kanserinin teşhisinde çeşitli inceleme yöntemleri kullanılır:
Prostatın elle yoklanması: Prostatın bir bölümü, anüsten (makattan) gödene parmak sokularak yoklanabilmektedir (rektal muayene). Uzman doktor (Ürolog) sert ya da katı bir düğüme rastlarsa, o noktada prostat kanseri söz konusu olabilir.
Kanda PSA-değerine rastlanması (PSA-testi): PSA, sadece prostat bezinde salgılanan ve bağışıklık tepkisi yaratan bir proteindir (Antigen). Kanda yüksek bir PSA-değeri, prostat kanserinden kaynaklanıyor olabilir. Ama bu mutlaka kanser var anlamına da gelmez.
Prostattan parça almak (biyopsi): Bu yöntemde doktor bir iğne aracılığıyla prostattan çeşitli parçalar alır. Alınan parçalarda kanser hücresi bulunup bulunmadığı mikroskopla araştırılır.
Prostat ultraşalı: Ultraşal uygulamasıyla prostatın büyüklüğü ve olası bir tümörün yayılması saptanır.
Tümörün vücuda yayılıp yayılmadığını ya da ne ölçüde yayıldığını saptamak için, duruma göre, başka araştırmalar da yapılır. Örneğin kemik dokusunda birikmiş radyoaktif izotoplar ölçülür (kemik taraması / sintigrafi) ya da bilgisayar tomografisi uygulanır.
Prostat Kanseri Tedavisi
Kural olarak çeşitli tedavi yöntemleri bulunmaktadır. Bunlardan herhangi biri kullanılabileceği gibi, birden fazla yöntem karma olarak da uygulanabilir:
Gözlemleyerek beklemek: Tümörün saldırgan biçimde yayılmadığı ve hastaya rahatsızlık vermediği durumlarda, herhangi bir tedavi gerekli değildir. Hastadaki ve tümördeki gelişmeler doktor tarafından düzenli aralarla kontrol edilir. Bu tedavi yöntemi, daha çok 75 yaş üzerindeki erkeklere uygulanır.
Ameliyat: Prostat bezi ve yakın çevresindeki lenf düğümleri ameliyatla alınır.
Dışardan ışın tedavisi (perkutane Radyoterapi): Prostat bezi, kanserli hücrelerin öldürülmesi amacıyla dışardan ışınlanır.
İçerden ışın tedavisi (brakiterapi): Hasta narkoz altındayken prostat bezi içerisine küçük radyoaktif tohumları ekerek yapılır, böylece beze dokularına çok yakından ışın gönderilmiş olur.
Antihormon tedavisi: Erkeklerdeki cinsel hormon testosteron, kanser hücrelerinin gelişmesini destekler. Belirli ilaçlar kullanılarak testosteron hormonunun etkileri zayıflatılır. Eskiden uygulananın tersine, günümüzde artık vücudun testoren üretimini engellemek için testisler (yumurtalar) alınmamaktadır.
Kemoterapi: Kemoterapi aracılığıyla tümörün gelişmesi yavaşlatılır. Bu yöntem prostat kanserinin sadece ileri evrelerinde kullanılmaktadır.
Prostat kanserinde tedavi planı çeşitli etmenler göz önüne alınarak düzenlenir, örneğin hastanın yaşı ve sağlık durumu, çektiği rahatsızlığın şiddeti, tümörün çapı ve yayılma hızı (Gleason-Skoru).