akalazya-hastaligi

Akalazya Hastalığı Nedir? Nedenleri, Belirtileri, Tedavisi

Akalazya (achalasia), yemek borusunda görülen motor fonksiyon bozukluğudur. Akalazya hastalığının nedeni bilinmemekle birlikte, vakaların yaklaşık % 10’u çocuklarda görülür. Etkilenen çocukların üçte ikisi erkektir. Akalazya kelime olarak gevşeme güçlüğü anlamına gelmektedir ve yemek borusunun alt ucunda, mide ile birleştiği kısımda bulunan kapakçığın yutma sırasında gevşeyememesi nedeniyle hastalığa bu ad verilmiştir.

Bilgicik: Akalazya ABD’de yılda yaklaşık 3,000 kişiyi etkileyen nadir bir hastalıktır. Uykuyu bozarak kişinin yaşam kalitesini etkileyebilir ve önemli ölçüde kilo kaybına sebep olabilir.

Ağrılı yutma olduğu için hasta zamanla yemekten korkmaya başlar. Akalazyanın ne olduğunu anlamak için normal yutma mekanizmasını bilmek gereklidir. Yutmada amaç; yenilen ve içilenlerin mideye inmesini sağlamak, geri çıkarmamaktır. Bunun için yutmada görev alan kasların ritmik ve düzenli çalışması ve alt özefagusta bulunan sfinkterin yutma sırasında açık olması, gıdalar mideye girdikten sonra kapanıp besinlerin geri kaçmasına engel olması gereklidir. Akalazyada alt özefagus kasları aşırı kasıldığı için besinlerin mideye inişi engellenir, besinler alt özefagusta birikir, hasta yediklerini çıkarmaya ve bu nedenle yemek yemekten korkmaya ve çekinmeye başlar.

Akalazya Hastalığının Nedenleri

Sebebi tam olarak bilinmemektedir. Alt özefagusta bulunan sinir uçları bazı sebeplerle tahrip olmaktadır. Erişkinlerde ve çocuklar görülen bir hastalıktır. Her iki cinsiyette görülür 10.000 kişide bir görülür.

Akalazya Belirtileri Nelerdir?

En önemli şikayet yutma güçlüğüdür. Bu aylar ve yıllarca sürebilir. Hastalar şikâyetleri başladıktan yıllar sonra doktora gider. Hasta çok yavaş yemek yer ve genelde masadan en son kalkan kişidir. Genelde yemek bitmeden masadan kalkar. Yedikleri geri gelmeye başlar, bazen geceleri yediği gıdalar nefes borusuna kaçar aspirasyon pnomonisine neden olur. Hastalar kilo kaybeder ve besin eksikliklerinin bulguları vardır, bu nedenle bu hastaların erkenden teşhis ve tedavisi gereklidir.

  • Disfaji (yutma zorluğu), başlangıçta aralıklı olup ilerleyen zamanlarda sürekli olur.
  • Kural olarak başlangıçta soğuk ve sıvı gıdalara varken ilerleyen dönemde katı gıdalara karşı da yutma güçlüğü (paradoksal disfaji) gelişir.
  • Şiddetli durumlarda kendiliğinden kasılmalar artar ve şiddetli göğüs ağrısı olur.
  • Hastalar gıdaları yutabilmek için özel manevralar geliştirirler.
  • Göğüs ağrısı hastalığın başlangıcında daha fazladır, ösefagusta genişleme arttıkça ağrı azalır.
  • Regurjitasyon (yenilen yiyecek ve içeceklerin, kusma olmaksızın ağıza geri gelmesi) hastaların %75’inde mevcuttur.
  • Özellikle gece regurjitasyonu olan hastalarda yiyeceklerin akciğere kaçmasına bağlı olarak ciddi akciğer enfeksiyonları olabilir.
  • Ağız kokusu bulunabilir. Hastaların zamanla yemek yemekten korkmalarına bağlı olarak kilo kaybı sık rastlanan bir bulgudur.

Akalazya Hastalığının Tanısı Nasıl Konur?

Akalazya tanısı için yemek borusunun ilaçlı film ve endoskopi ile incelenmesinin yanı sıra yemek borusu içindeki basıncın ölçümünden (manometri) yararlanılır.

Baryumlu Özefagus Grafisi: Bu baryum içeren bir maddenin içilmesi ile çekilen seri filmlerdir. Yutma ritmi ve alt özefagusta durması ayrıca baryumun mideye geçişinin azalması, alt özefagusta birikmesi tanıya yardımcıdır. Hamilelerde bu tetkik yasaktır.

Özefajial Manometri Testi: Burundan özefagus indirilen ince bir kateterin ucunda bulunan basınçölçer algılayıcılarla özefagus içi basıncının ölçülme işlemidir. Manometri hem istirahat hem de yemek sonrası basıncıda ölçer.

Gastroskopi: Özefagus içinde bulunan lezyonların (daralmalar, tümör, ülserler vs) tanısı için gereklidir.

Alt Özefagus MR: Alt özefagus duvarında, lümen içinde veya dışına doğru olan tümör veya lezyonların tanısı için gerekli olan bir tetkiktir. Hamilelerde bu tetkik yasaktır.

Akalazya Tedavisi Nasıl Yapılır?

İlaçlar: Bazı ilaçlar özellikle kalp damar gevşetici ilaçlar geçici olarak alt özefagus basıncını gevşetirler: bunlar isordil, nifedipine, verepamil, nitrogliserin gibi ilaçlardır. Akalazyada görülen şiddetli göğüs ağrısını durudurlar.

Botox: Ameliyatı tolere edemeyen hastalara uygulanır. Kasta paralizi yapar ve spazmı engeller. Clostiridium botulinium adlı bakteri tarafından üretilen bir toksindir. Bu toksinin aynı zamanda akalazyada etkili olduğu gösterilmiştir. Gastroskopi ile ince bir iğne ile alt özefagusun 4 kadranına 6 ayda bir injekte edilir. Pahalı bir toksindir.

Balon Dilatasyonu: Alt özefagusta bulunan sfinkterin gevşetilmesi için uygulanan bir metoddur. Bir balon gastroskop yardımıyla alt özafagusa ilerletilir ve burada şişirilerek 2 dakika beklenir ve söndürülür. Bu işlem ağrılıdır ve perforasyon riski %5 orandadır.

Cerrahi Myotomi (Heller Myotomi): Bu %90 oranda başarılı olan bir metotdur. Alt özefagusta bulunan sfinkter kasının kesilmesi işlemidir. Yakınlarda bu işlem laparoskopik olarak uygulanmaya başlanmıştır. Laparoskopik myotomi ile hastalar daha az kesi izi, hastanede daha az yatma süresi ve daha çabuk iyileşme şansına sahiptir. Hastalar birkaç günde evine döner ve birkaç haftada işine başlar.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir