mustafa-kemal-ataturk

Atatürk İlkeleri (Laiklik) Nedir?

Atatürk İlkeleri (Laiklik) Nedir? Laiklik iki temel önermeyi içeren bir ilkedir. İlki dini kurumların devletten kesin bir şekilde ayrılmasıdır. İkincisi ise, farklı din ve inançlara sahip insanların kanun önünde eşit olması prensibidir. Din ve devletin ayrılması laikliğin temelidir. İlki dini grupların devlet işlerine, ikincisi ise devletin din işlerine karışmamasını sağlamaktan geçer.

Laikliğe göre, insan yaşamında ibadetin dışında her türlü tasarruf, dîne (kutsal kitaba) göre değil, anayasaya, yasalara ve kurallara göre yapılır. Din, kişinin özel yaşamının bir parçasıdır. Laiklik ise din ve dünya işlerinin ayrılmasıdır.

Mustafa Kemal 1924 yılında yaptığı bir konuşmada “Dünya yüzündeki her şey için, maddî ve manevî her şey için, yaşam için ve başarı için en doğru yol gösterici bilimdir, tekniktir. Bilimin ve tekniğin dışında yol gösterici aramak, düşüncesizliktir, bilgisizliktir, yanlıştır.” demiştir.

Laiklik, devletçilik dışındaki diğer ilkelerin hepsinin de ön koşulları içinde yer alır: Demokrasinin ön koşuludur; çünkü laiklik olmadan gerçek bir düşünce özgürlüğü de olamaz. Devrimciliğin ön koşuludur; çünkü laikliği kabul etmemiş bir toplumda, bilimin ve çağın gereklerinin gerisinde kalmış kurumları değiştirmenin tartışması bile genellikle yapılamaz. Halkçılığın ön koşuludur; çünkü bir din devletinde halkın istekleri değil, dinsel “seçkin”lerin düşünceleri önemlidir. Atatürk, laiklik anlayışını, kendi el yazısı ile kaleme aldığı “Medeni Bilgiler” kitabında, sadece din ve devlet işlerinin değil, dinin de siyasetten ayrılması ve yasaların dine göre değil, toplumun gereksinmelerine göre yapılması ilkelerine bağlamaktadır.

Türkiye’de laikleşme aşamaları şunlardır:

  • Saltanatın kaldırılması (1922)
  • Halifeliğin kaldırılması (1924)
  • Tevhid-i Tedrisat (eğitim – öğretimin birleştirilmesi) Kanununun çıkarılması
  • İbadet yerleri dışında dini kıyafet ve sembollerle dolaşılması yasaklandı
  • Medeni Kanun’un kabul edilmesi
  • Tekke ve zaviyelerin kapatılması (1925)
  • “Devletin dini İslam’dır” ibaresinin anayasadan çıkarılması (1928)
  • Türk Devleti’nin laik olduğu ifadesi eklendi (1937)

Laiklik, Din ile Devlet işlerinin bir birinden ayrılması ve İnsanların ibadetlerini hiçbir baskı ve dayatma altında kalmadan özgürce yerine getirmesi ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkese eşit muamele ve haklar tanınmasıdır.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir